31 Aralık 2011 Cumartesi

2011 Biterken

Alelacele, 2011 bitmeden, yeni yıl gelmeden son sözlerimi, dileklerimi yazayım, bir son getirip bırakayım istedim. 2011 yılında çok az sesim çıktı, şu blog işinde henüz yeni olduğumdan daha çok izleyici olarak gezindim ortalıklarda ve biraz birikeyim, toplayayım diyerek 2012'ye hazırlandım.


21 Ağustos 2011 Pazar

Huzura Yolculuk

Aa, baktım ki uzun zamandır hiç sesim soluğum çıkmıyor; koca bir yaz gelip geçerken. Halbuki dillere destan bir tatil yapmışım ve anlatacak ne çok şey var. Yazın hem büyüsüne hem rehavetine kaptırmışım demek ki kendimi. Şimdilik laf olsun diye, aşağıdaki iki fotoyu ekleyeyim hiç olmadı. Bir gözüküp kaybolmak buna dense gerek. Dansa ne gerek... Dawson's creek (bu diziyi de pek severdim ergenken)


25 Mayıs 2011 Çarşamba

Kitap Alışverişi


Yine açık mı, kapalı mı olduğu belli olmayan rüzgarlı bir hava dalgası altında, plaza camlarından selamladım bugün de kainatı.
Kainat, evren vb. kelimeler beni pek korkutuyor aslında; biraz mistik, biraz reiki tarzı uğraşların tekelinde gibiler.
Kazasız, belasız, sessiz sedasız atlattığımız bugünün sonunda evde ‘dinlenmece halindeyim’ (böyle de bir söz grubu var mı, bilmem).

22 Mayıs 2011 Pazar

Clinique Alışverişi -2


Clinique'ten aldığım paketin içinden çıkanlar... Fondöteni hiç denemedim, günlük hayatta kapatıcıları pek kullanmıyorum, özellikle fondöten genelde pek bir kalıp gibi durduğundan çok sıcak bakmıyorum.
Sarı renkli kremin büyüğü üçlü temizleme setinin içinde vardı ve memnun kalmadığımı dün yazmıştım.

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Clinique Alışverişi -1

Bugünler de Clinique’te türlü türlü kampanya var. Öyle ki kapanın elinde kalıyor. :) Ben bu güzelliklerden yararlanıp pek çok ürün aldım. Aldıklarımın bazılarından memnun kaldım, bazılarından ise ı-ııh! Üstelik Clinique’e hem kendi web sitelerinden hem de twitter’dan görüşlerimi de ilettim ama pek tınlayan olmadı. En azından teşekkür eden bir geri bildirim beklerdim, ama maalesef bir ses soluk çıkmadı. Her neyse, şimdi geçelim ürünlere!

Yoğun mineral içerikli bu pudrayı ben çok beğendim. Aslında gündelik hayatta pudra kullanmam. Ama son günlerde cildimin pudraya ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Clinique Beyoğlu mağazasına uğradığımda bazı ürünlerin %50 indirimde olduğunu gördüm ve hem bu pudrayı hem de klasikleşmiş kokularından 30 ml’lik bir şişe aldım. Her ikisini de daha önce kullanmamıştım. Happy, yaz ayları için tercih edilebilecek meyveli –özellikle portakal esanslı– bir koku. Ben pek meyveli kokulardan hoşlanmam, ama bunu sevdim (hafif sürülmek kaydıyla tabii).

Şükür Kavuşturana!

Neyse ki, bloglar açıldı ve ben de kaldığım yerden devam ediyorum.
Geçtiğimiz aylarda blogların günlerce kapalı kalması blog yazarlarını ve takipçilerini oldukça sarstı. Yasakların anlamsızlığı hala anlaşılamamış olacak ki, 22 Ağustos'ta da yeni bir dizi düzenlemenin kapıda olduğu söyleniyor.

15 Şubat 2011 Salı

İstanbul ve Puslu Havası

Bugün İstanbul’un puslu havasının gölgesi altında içimden her ne kadar gelmese de çalışmak için çabalarken, tam da elimde bir fincan kahve, koltukta uzanıp aylak aylak dergi karıştırma havasında olduğumu düşünüyorum. Kendimi bu depresif düşünce bulutundan sıyırıp, hemen paylaşmak istediğim bir alışveriş haberi var. Modaelinizde.com adresli bir online alışveriş sitesi varmış (masal girişi gibi oldu :)) sitenin varlığından ben henüz haberdar oldum.

14 Şubat 2011 Pazartesi

Heyya mola heyya mola hey hey hey!!!

Gittiğim, gördüğüm, gezdiğim, yediğim, içtiğim, seyrettiğim, hayran kaldığım, hiç sevmediğim, üzüldüğüm, heyecanlandığım, mutlu olduğum ne varsa hepsi benim kadar sizin de olsun diye geldim. İzlemek, takip etmek isteyenlerle birlikte nice yol gitmek üzere hoş geldik/hoş bulduk diyorum. Şu mübarek sevgililer gününde de herkese sevgiler, güzellikler diliyorum.