14 Ekim 2012 Pazar

Muhteşem Tatil!


Muhteşemlik sadece yüzyıla mahsus değildir. Tatilin de muhteşemi olur. İyisi olur kötüsü olur, yetmeyeni olur ama muhteşemi az olur. Benim Viyana-Hamburg seyahatim hem muhteşemdi, hem de gezmeli-tozmalı, bol yemeli-içmeli, dinlenmeli-yorulmalı, bir daha bir daha dedirten türdendi.



İlk durak Hamburg'tu. Hamburg yeşili bol, kalabalığı az, sakinliği kafa dinleten, trafikten yoksun, havası karanlık, mimarisi hoş bir liman şehri.


Parkları, bahçeleri, koruları gerçekten inanılmaz. Sağlıklı ve sporla dolu bir yaşama davet ediyor. Bisiklet, yürüyüş, piknik, kitap okuma, müzik dinleyip koşmak için ideal pazar dinlenceleri vaat ediyor. Kayıtsız kalamıyorsunuz.

 
Ben de gitmişken piknik, bisiklet ve yürüyüş fırsatlarını kaçırmadım elbette.


Kah makine ile kah telefon ile fotoğraf çekmekten de alıkoyamadım kendimi.

Akşam çöktü mü de ayrı bir güzellik karşılıyor. Gölün etrafında bir tur atmak bütün stresi ve kötü ruh halini dağıtıveriyor. Gerçi bu şehirde kötü ruh hali ve stres sizi sadece karanlık havasıyla sarabilir. Onu da yok etmek için şehir türlü çeşitli alternatif sunuyor.


Tasarım kokan dükkanlar için tercih edeceğiniz adres Altona olmalı. Kırtasiyeden kıyafete, hediyelik eşyadan dekoratif ürünlere her tür ihtiyacı burada bulmak mümkün. Rengarenk cafelerinde soluklanıp kahve yudumlamak da keyfe keyif katıyor. 















Akşam için meksika yemeği denenebilir. Hem fiyat uygunluğu, hem tıka basa doyuruculuğu, hem de göz dolduruculuğu açısından gayet cazip bir alternatif.



Hamburg'ta en az bir ay vakit geçirmeli. Havaların da az biraz güzel olduğu dönem tercih edilmeli. Bir hafta hiçbir şeye yetmez.
Viyana ile devam edeceğim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder